Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

16'lık Kerim

  Söyleyeceğim bir şey yoktur Hakim Bey. Öncelikle tahliyemi, lehime durumların göz önünde bulundurulmasıyla beraatimi talep ediyorum. Takdir sizindir Hakim Bey, onca zaman içerde geçirdim. Aleyhime değişen bir durum olmamıştır. Şimdilik söyleyeceklerim bu kadardır, hükümle beraber beraatimi talep ediyorum. Nezaretteyim, şarkı söyleyen çocuk susmuyor. Kerim sigara arayıp duruyor, Kerim'in yaşı 16,  nezaret arkadaşımız. Sigarasızlıktan yerinde duramıyor. Belki de bu yüzden en çok ilgimi çeken o bu kalabalıkta. Evet nezaret ağzına kadar dolu. Herkes bir köşeye çekilmiş, dert yanıyor bir diğerine. Ben en köşedeyim, uyumak mümkün değil, sırtımı duvara bile  dayayamıyorum ki. Buz gibi duvar çekiyor beni. Tuvalet sırası gelmiyor bir türlü. İnsanlık hali işte, bir sürü insan sıra gelecek mi gelmeyecek mi bekliyoruz işte. Dakikaları sayıyorum, namussuz dakikalar geçmek bilmiyor. Sırtım ağrımaya başladı, iki büklüm oturuyorum duvara yaslanmadan, iki büklüm boynum ağrıyor iki büklüm yazıy

Sevgi mi?

Aşk Şiirleri:    Yazmak Seni ,  Kalp Ağrısı ,   Sevda düştü yüreğime ,   Sevmek var ,    Sen sus ben konuşayım ,   Her yer sen ,   Bilmiyorum ,   Diyemedim ,   Arama Beni

Sen gittin gideli-3

Ellerim boşlukta gözlerim karanlıkta Seni arıyorum bir umutla çaresiz Külçe gibi ağır bedenim Batıyorum yatağımda her çırpınışımda Kapım açılıyor sen açıyorsun  Bıraktım çırpınmayı seni izliyorum  Hadi durma gel yanıma hadi gel Sen duruyorsun bakıyorsun gelmiyorsun Gülmüyorsun ağlamıyorsun sinirli de değilsin Yüzün tam bir bilmece bana Sonra kayboluyorsun kapıyı çekerek  Yine ayak seslerin ahenkli kulağımda Uzanmak istiyorum seni yakalamak Battıkça batıyorum bittikçe bitiyorum Sade ben varım ben ve kabuslarım Dışarıda bir yağmur yağıyor bitmeyecek gibi Karanlık zift olup dökülüyor odama Cılız bir ışık mücadele veriyor kazanmaya Çıkamıyorum etrafım sarılmış Hortlaklar karabasanlar yokluğunu fırsat bilmiş Gitmiştin ya yine böyle bana bakarak  Sonra dönmemiştin ya bir daha İlerlemiyor zaman o andan beri Hep seni görüyorum bir kapının ardından Ve gidişini izliyorum durduğum yerde kıpırdamadan Ve yağmur başlıyor çılgınca Ve karanlık çöküyor üstüme güneşi un

Kabus

      Yatakta bir sağa bir sola  döndüğümün farkında uyanmaya çabalıyorum fakat nafile, bir kabusun içindeydim ben. Karanlık bir dünyanın bilinmez bir yerindeyim ve bir kulübenin içinde ben ile arkadaşım varız sadece, bir şifre kombinasyonu üzerinde çalışıyoruz ikimiz. Kabusumun başından sonuna beni deli eden rakamları çözmeye çalışarak geçirirken her defasında sinirlenip işlemlerimi karalıyorum ya da başka bir kağıda geçiyorum.   Bu sırada nereden çıktığını bilmediğim bir adam geliyor yanıma. Duvarın uzak ve karanlık köşesinden çıkmış olduğunu gölgesinin uzantısından anlıyorum. Sadece pencereleri var kulübenin, kapı yok nereye baksam göremiyorum kapı yok. Bir sürü karanlık var duvarlarda, yanıma gelen garip adamın çıktığı gibi. Şifreyi bir an önce çözmem için tehditkar bir şekilde konuşuyor benimle, bense  umursamaz bir tavırla tamam deyip başımdan savıyorum. Arkadaşım bana arkasını dönmüş kıpırdamadan duvara bakıyor. Neden böyle yapıyor hem üzülüyorum hem de merak etmiyorum ve

Sen gittin gideli-2

Bir şiir mırıldanıyorum denize Bildiğin hani seninle söylediğim bir şiir Ne çıkar özgürlüğü çekmedikçe ciğerlerime Mavi giysisine kuşanmış gök deniz Neye yarar sensizken bu yerde Ayaklarımın ucunda dünya küçücük  Her adımda düşüyorum acemice Seni çağırıyorum her düştüğümde Sen benim acıyan yanımdın Gittiğin günün akşamı bir çığlık koptu Gecenin koynunda yapayalnız ben Korkmadım durdum durduğum yerde Nasıl bir şey bilir misin Uçamaz olur elinle büyüttüğün hayaller Sus pus dünyada bir başına Yabancısındır öyle ölümü bekleyen Bir şarkı mırıldanırım geceye Ağlamaklı olur pencerem Yağmura nazır tir tir titrer Duvarlar ha yıkıldı ha yıkılacak  Ağırdır kaldırmaz yüreğim Sevmiyorum şarkıları şiirleri Sen varsın her birinde Uzaktasın geçmişte bir yerlerde Uzakta geçmişe hapsolmuşsun  Hatıran yeter demek istiyorum Senden kalan un ufak ne varsa yeter Yıldızları düşürürcesine yerinden Bağırmak istiyorum son nefesime varana Lakin dilim varmıyor  Sen gitti

Sen gittin gideli-1

Kaldırımda oturmuş yalnız başıma Bir kediyi seviyorum ıslak zavallı Kaçmak gelmiyor içinden aksine sokuluyor  Beraber yağmur yiyoruz İki terkedilmiş iki zavallı yan yana Ağlamak yağmurda güzel Farkettirmeden için için ağlamak Neler kopuyor içimden Neler acıtıyor canımı kimse bilmiyor Ayak seslerin o arka arkaya süren muntazam ses İşte o an kesilmedi yağmur Hep göğe bakıyorum hep göğe Ne var ardında diye gözlerimle oyuyorum bulutları Resmini bulurum belki fakat ne hayal Ben seni çok önceden kaybettim Göçen kuşlar gibi kayboldun yavaş yavaş  Ne garip kıpırdamadan izledim gidişini  Çaresizliğimdi bu adı konmamış ve zayıflığım Hatıraların yeter demek istiyorum Resmin yeter ve bana son bakışın  Yaşlanıp yıkılacağım ana dair bir tek bunlar Bir soluğun bir sesin yeter Öyle demek istiyorum ki içten Lakin dilim varmıyor  Sen gittin gideli yağmur durmuyor...

Suni Ağaç

         Bir bankta oturuyorum. Canım acayip sıkılıyor. Hastane koridorundayım da bir hastamı bekliyorum sanki bu uğursuz yerde. Önümden tek dük geçenler oluyor. Nedense kafamı kaldırıp da bakmaya hiç niyetim yok. Yanıma biri otursa umurumda olmayacak, öyle sıkılıyor canım. Kafamı ellerimin arasına alıp  eğildikçe  eğiliyorum. Nereden geldim buraya? Ne yapıyorum ben? Soruları kafamda dönüp dururken insanların aralarındaki konuşmaları dinliyorum. Ne kadar tutarsız yaşıyoruz diye düşünmeden edemiyorum. Yerdeki fayanslar, duvar boyaları ile floresan ışığı hepsi birden rahatsız edici bir şekilde bembeyaz. Saçlarımı karıştırıyorum, sıkıntımdan sürekli oynuyorum. İlk önce arkaya doğru atmaya çalışıyorum sonra iki elimi saçlarımın arasında sokup kalıyorum stresliyken yaptığım gibi. Olmayacak böyle kafa derimi tırnaklayıp sökmek istiyorum. İyice sıyırmaya başladım galiba. Dikkatimi toplamalıyım derken karşıya bakıyorum. Nasıl olduysa fark ediyorum o şeyi; beni derin düşüncelere sevk ede

Sevda düştü yüreğime

Aşk Şiirleri:    Yazmak Seni ,   Kalp Ağrısı ,  Sevgi mi ,   Sevmek var ,    Sen sus ben konuşayım ,   Her yer sen ,   Bilmiyorum ,   Diyemedim ,   Arama Beni

Sevmek var

Aşk Şiirleri:    Yazmak Seni ,   Kalp Ağrısı ,   Sevgi mi ,  Sevda düştü yüreğime ,    Sen sus ben konuşayım ,   Her yer sen ,   Bilmiyorum ,   Diyemedim ,   Arama Beni

Sen sus ben konuşayım

Aşk Şiirleri:    Yazmak Seni ,   Kalp Ağrısı ,   Sevgi mi ,   Sevda düştü yüreğime ,   Sevmek var ,   Her yer sen ,   Bilmiyorum ,   Diyemedim ,   Arama Beni

Tarih Olacaksın!

        Tarih olacaksın dostum tarih olacaksın! Bir gün sen de unutulacaksın. Ölümüne çabaladığın şeyler elinden kayıp gidecek ve izleyeceksin çaresizce. O güvendiğin genç vücudun artık seni  taşımıyor olacak. Belin bükülecek, kamburun çıkacak. Gözlerin buğulanmaya başlayacak, önünü göremeyeceksin. Çok sevdiğim dediğin arkadaşlarını ve dostlarını kaybedeceksin birer birer. Yeni şarkılar çıkacak hiç duymadığın, yeni kitaplar çıkacak hiç okumadığın. Şehrin değişecek ve ayak uydurmayacaksın o gün bütün bu değişikliklere. Çocukluk  sokağının evleri değişecek, belki eskiliğinden rengi atacak belki de yerine başka bir bina dikilmiş olacak, yıllara meydan okuyan binalarsa artık çürümeye yüz tutacak. Bir zamanlar oynadığın çocukların toruna torbaya karıştığını göreceksin. Yeni yeni çocuklar yerini alacak bu sokak oyunlarındaki rolleri. Garip bir üzüntüyle bakacaksın, o yaşlı gözlerinde bir zamanlar yıllarının geçtiği bu yerlere.        Sonra geriye dönüp baktığında fark edeceksin nerede

Nostaljik Havalar

        Bugün hava bulutlu, sevdiğim cinsten yani. Asıl meselem genelin sevmediği şeylerde iyiyi görmeye çalışmak. Neden sevilmez ki  bulutlu havalar? Neymiş efendim içime kasvet veriyor, bunaltıyor bu havalar beni. Yok yok o kasvet tamamen senden kaynaklı diyorum ben de. Şu bulutların her yeri sarması, ılık ılık rüzgarın esişi ve burnunuza toprak kokusunu getirmesi gibisi var mı hiç!         Dünyanın güneşsiz ne tuhaf bir yer  olacağını anlatır size kara bulutlar. Gökteki maviyi özler denizlere bakarsınız ama o zaman anlarsınız denizin mavisinin göğünkinden geldiğini. Siyah beyaz olur her yer eski filmlerdeki gibi. Nostaljik zamanlara gidersiniz. Adeta tarihte yolculuk yaparsınız. Ve en önemlisi de içinize saklanırsınız bu havalarda. Hani o hiç yapmanız şeyi yaparsınız; güneşli günlerin rehavetiyle sürekli kaçtığınız kendinizle konuşursunuz. Ne kadar yabancılaştığınızı fark edersiniz birden hem kendinize hem de doğaya. Sonra bulutların ardında olmak istersiniz; üstüne çıkmak ve

Yüzler

          Yüzlerimiz ne tuhaf değil mi? Bin bir türlü şekle girer ve bin bir türlü anlam ifade ederler. Çoğu zaman da anlayamayız ya da anlamak istemeyiz ne demek istediğini. Vicdan azabı çekeceğimiz bir şeyi söylediğimizde  karşımızdakinin yüzüne bakamayız. Korkarız, çekiniriz yüzündeki anlamdan. Utanması sıkılması olmayan kişilere "yüzsüz" deriz, " yüzü hiç kızarmıyor" deriz. Farklı kişiliklere bürünüp  birine farklı diğer bir kişiyeyse bambaşka davrananlara, bir dediği bir dediğini tutmayanlara  "ikiyüzlü" deriz. Neden böyle deriz,  neden yüz üzerinden değerlendirme yaparız ve neden hep yüzdür bu hedefine atılmış oklar?              Ruhumuzun aynasıdır yüz. O kadar çok anlam yüklüdür ki anlayamayız, çözemeyiz bir türlü.  Hep düşündüğümüz gibi olduğunu sandığımız yüz ifadelerinin anlamları çoğu zaman yanıltır bizi. Biz de anlamadığımız, bir türlü çözemediğimiz bu muammaya deyimlerle, söz öbekleri ile anlam yüklemeye çalışır ithamlarda bulunuruz. N

Yazmak Seni

Aşk Şiirleri: Kalp Ağrısı ,   Sevgi mi ,   Sevda düştü yüreğime ,   Sevmek var ,    Sen sus ben konuşayım ,   Her yer sen ,   Bilmiyorum ,   Diyemedim ,   Arama Beni

Her yer sen

Dokunduğum yer seninle senden bir şey Seyrediyorum göğe uzanışını Kuşlarla konuşurken kendine özgü halini Balıklama yüzüşünü güneşle oynarcasına  Bir laleydin çiçeklerin içinde nadideydin Dokunduğum yer seninle senden bir şey Bakma gözlerinle kör olacağım  Işığına tahammülüm yok pek parlaksın Gündüzler seninle aydın apaydın  Gecelerse geceler söyle sensiz ne eyler Dokunduğum yer seninle senden bir şey Irmaklar çıkıyor dağların bağrından Çize çize resmini denizlere dalıyor Suyundan bir coşkun ki ağaçlar Yemyeşil yemyeşil büyüyor öz suyundan Dokunduğum yer seninle senden bir şey Bir özgürsün bir özgürsün yerin yok Yurt yok sana sınırın yok Her yerdesin halbuki kimse bilmiyor Öyle çalımlısın öyle başına buyruk dilim varmıyor Dokunduğum yer seninle senden bir şey Pencerelerin ardında gidip gidip geliyorsun Kapılar sen gelmeden açılıyor ardına kadar Rüzgar gibi geziniyorsun istediğin yerde Şarkı mırıldanıyorsun bir ben duyuyorum Dokunduğum ye

Bilmiyorum

Bilmiyorum kime vurgundu bu gözler Kime dair söylenmişti aşka dair o sözler Ne aralık açmıştı bahçemdeki güller Nereden gelmişti kapıma bahardan esintiler Bilmiyorum nereden gelir bu neşeli sesler Nasıl da hayat bulur yavru kedicikler Denizin hışırtısı kimbilir neler söyler Kimden ötürü ya da neyden bu hayaller Bilmiyorum nasıl kanatsız uçar insansı hevesler Nereden bulur beni bu garip hisler Kime vurgundu bendeki bu gözler Ve söylenmişti her nasılsa aşka dair o sözler Aşk Şiirleri:    Yazmak Seni ,   Kalp Ağrısı ,   Sevgi mi ,   Sevda düştü yüreğime ,   Sevmek var ,   Sen sus ben konuşayım ,  Her yer sen ,   Diyemedim ,   Arama Beni

Diyemedim

Diyemedim gözlerine bakarken Ne güzel olduğunu sadeliğinle Dilimin ucundan düşmeyi beklerken Hep tuttum ağzımı sıkı sıkı Diyemedim gözlerine bakarken Sevdiğimi ölesiye kan kırmızı Yüreğimde yaşattım sevdanı Yandığımla kaldım hiç bilmedin Diyemedim gözlerine bakarken Yeniden doğduğumu gözlerinde Halbuki içim kan ağlıyordu sensiz Gülüyordu yüzüm içimden habersiz Diyemedim gözlerine bakarken Hadi git geleceğim sevdiğim Nasıl bırakırım seni ardımda nasıl Ben hep seninleyim diyemedim diyemedim Aşk Şiirleri:    Yazmak Seni ,   Kalp Ağrısı ,   Sevgi mi ,   Sevda düştü yüreğime ,   Sevmek var ,   Sen sus ben konuşayım ,  Her yer sen ,  Bilmiyorum ,   Arama Beni

Tekerlekli Tabut

  Otobüs yolculukları kırık cam parçaları gibi zihninde darmadağın bir vaziyette birbirine girmişçesine yerleşmişti. Hatıralarından birinde gece yarısına doğru almıştı evine.  Şimdi otogarda peronun önünde otobüsün kalkmasını bekliyordu. Hafif bir soğukluk vardı havada. Hani bir çay içse içi ısınır hiç de fena olmazdı. Tam bunları düşünürken seyyar bir çaycı gördü  peronlar arasında dolaşan. Elindeki tepsiyle çay servisi yapıyordu ayaküstü. Aşırı kaynatılmış ve bayatlamış  çayın ağzında bıraktığı acı tat midesini yakan haliyle yüzünü ekşitmesine neden oldu. Yok yok bunun düşüncesi bile fikrinden dönmesine yetti. Sigarasını  içen birkaç kişinin çayın bu tadını aldırdıkları yoktu ki löpür löpür götürüyorlardı ilaç kokulu tatsız çaylarını. Diğer peronlara göz gezdirdi bu bitmez  bekleyiş esnasında. İnsanların yakınlarını uğurlayışlarını  ve sürekli ellerini sağlamalarını garipsedi. İki üç gün sonra dönecek olmalarına rağmen sanki sonsuza dek ayrılacaklarmış gibi otobüs hareket ederke

Derdin mi var?

Derdin mi var dostum? Çek bir tabure Biz de bundan çok ne var Bari pay edelim ortaya Hey ufaklık Kap bakalım bize iki çay Benimkisi şekersiz olsun Acı içeyim sıcak sıcak Nerede kalmıştık dostum? Ha şu mesele Dertsiz olur mu diyordum Hayat dediğimiz okul Dertsiz olur mu dostum? Konuşalım pay edelim aramızda Bak o zaman senden güçlüsü olur mu?  Benzer Şiirler:  Mehmetim ,   Kafan Bozuk ,  Yaşamalı ,  Gitmem mi gerek ,  Anne

Kafan Bozuk

 Kafan bozuk biliyorum  İşler kesat meteliğe kurşun atıyorsun  Eve ekmek götürme derdinde geçen saatlerin  Hasta bir vücudun var seni taşımıyor  Nereden tutarsan tutarsızlık  Ne yaparsan bir boşunalık var halinde  Cigaranı öyle bir çekiyorsun ki  Ciğerin patlayacak biliyorum  Sen eşek gibi çalışırken  Birileri sırtı pek yaşıyor  Çocukların binbir türlü hastalığının pençesinde  Birileri fanusta yaşıyor  Biliyorum kafan bozuk  Aklın almıyor  terazinin bu ayarsızlığını  Ömür boyu çalış didin  Aldığın yol bir adım bile değil  Açlık yine açlık  Sefalet desen en dibindesin  Nasıl olacak halin  Çocukların karın ne olacak  Karnın aç vücudun yorgun fakat  Kafan öyle bir bozuk ki  Aklın almıyor biliyorum  Benzer Şiirler:  Mehmetim ,   Derdin mi var ,  Yaşamalı ,  Gitmem mi gerek ,  Anne

Ölmem mi Gerek

 Ölmem mi gerek bahar gelmişken kırlara  Güneş sıcak sıcak tenleri okşarken  Ve çocuklar koştururken düşe kalka  Gitmem mi gerek vakitsiz ve hesapsız  Kanım kaynıyor şu gençlik çağımda  Hayat ciğerlerime dolmuş çıkmıyor  Şimdi güneş grup ederken ahenkle  Batman mı gerek gece karanlığına karışıp  Neydi beni saran bu çılgınlık  Dünyayı cebime koyup da koşmalıyım  Ve kuşlar gibi uçmak varken semada  Gitmem mi gerek kara toprağın altına  Ölmem mi gerek tam mutlu olmuşken  Aşka doğru yola çıkmışken yelkenli bir gemi ile  Fırtınalı bir denizi tam da aşıp huzuru bulmuşken  Gitmem mi gerek şimdi onu mu diyorsunuz?  Benzer Şiirler:  Mehmetim ,   Derdin mi var ,   Kafan Bozuk ,   Yaşamalı ,   Anne

Arama beni

Arama beni uzaktayım Yolcusuyum bu yolların Git gel alıştım şeritlere Otobüs camından akar dünyam Şu yol bitmeden ineceğim Arama beni uzaktayım Ağır ağır adımlıyorum sokakları Burası neresi şaşkınca bakınıyorum Evler hangi biriniz alır beni Şu yağmur düşmeden ıslanacağım Arama beni uzaktayım Geceler gündüzler geçiyor üstümden Hayat meşgalesi değişmiyor buhranlı Ve tıpkısının aynısı insanlar Şu dakka dolmadan yaşlanacağım Arama beni uzaktayım Bir köşebaşı kahvesinde oturmuşum Pinekliyorum yalnız başıma Sabahtan akşama gözüm aynı sokakta Şu karanlık çökmeden çıkacağım Arama beni uzaktayım Görmüyor gözlerim tutmuyor dizlerim Ne işe yarar sensiz günlerim Geçti bugün de yarın ne olacak kimbilir Şu kuşlar uçmadan göçeceğim Aşk Şiirleri:    Yazmak Seni ,   Kalp Ağrısı ,   Sevgi mi ,   Sevda düştü yüreğime ,   Sevmek var ,   Sen sus ben konuşayım ,  Her yer sen ,  Bilmiyorum ,  Diyemedim

Anne

Anne bak bugün pazar Mayıs olmuş takvimlerden Günler geçmiş aylar geçmiş olsun Güneşten papatyalar açıyor pencerende Ben getirdim ellerimle sana Özene bezene en güzellerinden Bak göğe doğru nasıl da berrak Say ki senin için ben boyadım maviye Kuşlar koydum bulutların üstüne Bulutlardan sana bakan rengarenk gökkuşağı çizdim Olur ya aklımdan çıkarsın diye Adını ezberlettim dağa taşa uçan kuşa Denizlerle geldim sana her özlediğimde Bir seher vakti ılık ılık esen rüzgarın oldum Ve camdan bakan hüznün... Yağmur oldum ansızın Gözyaşlarına karıştım Ağlama anne ben geldim baharla beraber Sen gül diye güldüm Sen mutlu ol diye sevdim alemi Fakat sen sen yorgunsun anne Gözlerin yorgun... Didindin durdun kaç sene öyle ya Ömür geçti saçlarından tel tel Yıllar geçti savruldu yapraklar gibi bir bir Bilirim yorgunsun anne hem de çok yorgun bilirim Düşünme artık beni nolur düşünme Bak gözlerinden sakındığına Bak dünkü sokağa saldığını çocuğa Büyüdüm büyü

Yaşamalı

 Benzer Şiirler: Mehmetim , Derdin mi var , Kafan Bozuk , Gitmem mi gerek , Anne